Çaycuma Masaj Salonu Aylin Hanım
Çaycuma Masaj Salonu Aylin Hanım
Saat yine çaldı, artık kalkıp Çaycuma Masaj Salonu hazırlanması lazımdı. Dişlerini fırçalayıp, yüzünü yıkadıktan sonra mutfağa geçip kendine bir Alka-Seltzer aldı. Öyle pek başı ağrımıyordu fakat gene de alkolden sonrasında bunu yapmayı bir huy haline getirmişti. Haşlanmak üzere bir yumurta ve çay suyu koydu. Yeniden
yatak odasına geçti, gardırobun kapısını açıp şöyle bir kıyafetlerine baktı. Geceliğini üzerinden
çıkartıp yatağa fırlattı, banyoya geçip iç fakat çıkardı, hızla bir duş aldı.
Bir taraftan
kremlenirken bir yandan da kapısını açtığı gardıroba bakıp ne giyeceÄŸini düşünüyordu. Gözü hemen bordoya gitti. Siyah giymek istemiyordu, tüm kış ve baharın ilk günleri o denli çok giymiÅŸti ki…
Önceden kırmızı düşündü fakat giysilerine bakınca o denli da cayır cayır olmak istemedi. Ağırbaşlı
fakat renkli ve sıcak olmak istedi.
Bordo renkte belini saran, eteği bol miktarda, göğsü dantelli bir elbisede
karar kılmıştı. Elbiseyi çıkarıp yatağın üzerine attı. Bu sırada kaynayan suyu hatırladı, çırılçıplak
mutfağa geçti, suyun altını kıstı ve çay demledi. Dolaptan, peynir, zeytin ve bir dilim ekmek çıkardı.
Ekmeği kızartma makinesine koyduktan sonra tekrar yatak odasına üzerine bir şey giymek üzere geçti.
Minik bir evdi, oradan oraya geçmesi rahattı ve evinde çıplak dolaşmayı pek severdi. Evin bir oldukça
yerine aynalar koymuştu. Bir yerden bir yere geçerken kendi sırtını bir aynanın yansımasından görmek
onu heyecanlandırırdı.
Çaycuma Masaj Salonu
Sanki kendine bir adam gözüyle dışarıdan bakıyordu ve gördüğü şeyler çok
hoşuna gidiyordu. Bu kalçalar, bu ince bel ve yürüyüşteki endam onu tahrik ediyordu. Daha sonra da ne
kadar güzel olduğunu ve beraber olduğu adama büyük bir tutku ve zevk yaşatacağını düşünüyordu.
Kendisiyle sevişmek iyi mi bir şeydi acaba? Bunu hep merak ederdi. Kim bilir bu merakından dolay her sevişmesinde kendinden geçip karşısındaki adamın içine giriyor, ruhuna işliyordu.
Yatak odasında fakat çekmecesinden mütevazi, üzeri puanlı, siyah bir iç fakat ekip giydi, yarı
transparandı. Üzerine bir tek siyah bir hırka geçirdi, tablet bilgisayarını aldı ve mutfağa geçti.
Rolling Stones’un Black and Blue albümünü açıp, kendine bir çay koydu, kızarmış ekmeğini alıp
masaya oturdu. Mutfaktaki masa mini bar benzer biçimde salona açılıyordu.








Son yorumlar